Gut Hastalığı Nedir?
Gut hastalığı, eklemde ani gelişen, ağrı, kızarıklık, şişlik ve hassasiyetle karakterize, mikrobik olmayan bir eklem iltihabıdır. Sıklıkla ayak 1. başparmak tutulur. Ancak, diz, ayak bileği, dirsek, el parmağı eklemleri de etkilenebilir. ‘Kralların hastalığı’, “zengin hastalığı”, “damla hastalığı” gibi adlarla da anılır. Erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülür, ancak menopozla birlikte kadınlarda da hastalığa yatkınlık artar.
Gut Belirtileri Nelerdir?
Akut gut atağı, genellikle gece yarısı veya sabaha doğru aniden ayak birinci baş parmağında (veya tutulan eklemde) şiddetli ağrı, şişlik, kızarıklık, hassasiyet ve ısı artışıyla başlar. Eklemdeki ağrı ve hassasiyet o kadar şiddetlidir ki, kişi üzerine basamaz, hareket ettiremez, ayakkabı giyemez hatta yorganın bile değmesini istemez. Ağrı ilk 12-24 saat içinde daha da şiddetlenir. Atak birkaç gün ile birkaç hafta içinde (ortalama bir hafta) kendiliğinden geçer. Bazen o eklemde, daha azalmakla birlikte birkaç hafta daha rahatsızlık hissi kalabilir.
Gut, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Etkin bir tedavi ve diyetle gut ataklarının önüne geçmek mümkündür. Gut, çoğunlukla, metabolik sendromun da bir parçasıdır. Kolesterol, trigliserit yüksekliği (hiperlipidemi), yüksek tansiyon, aterosklerotik kalp hastalığı, şeker hastalığı (diyabetes mellitus), obezite (şişmanlık), insülin direnci gibi hastalıklarla birlikteliği fazladır.
Gut Hastalığı Neden Olur?
Eklemde biriken ürat kristalleri, inflamasyon oluşturarak gut atağına neden olur. Kanda ürik asit seviyesinin yükselmesiyle, ürat kristalleri oluşur. Gut hastasında, ürik asit kan düzeyinin 6,8mg/dL ve üzerinde olması, atak için kritik seviyedir. Ürik asit, pürinlerin (doğal olarak vücudumuzda bulunduğu gibi, sakatatlar, et, hamsi ve ringa gibi bazı balıklar, kabuklu deniz hayvanları, kuşkonmaz ve mantar gibi birçok yiyecekte de bulunan bir maddedir) yıkılmasıyla oluşur. Normalde ürik asit kanda çözünür ve böbrekler yoluyla idrarla atılır. Fakat bazen vücudumuz, çok fazla ürik asit üretir veya böbreklerden atılımı azalabilir. Ürik asit kristalleri, iğne ucu gibi iki ucu keskin yapıdaki kristaller şeklindedir; eklemde veya çevresindeki dokuda birikerek inflamasyona ve ağrıya neden olurlar.
Gut İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
- Yaşam stili; gut için risk oluşturabilir. Aşırı alkol tüketimi (özellikle bira, şarap gibi), kırmızı et, sakatat, kabuklu deniz ürünleri, fruktozdan zengin yiyecek ve şekerli içecekler gibi ürünlerden ağırlıklı olarak beslenmek gibi...
- Sağlık durumu: Belli hastalıklarda gut gelişimi daha fazladır. Kontrolsüz kan basıncı, diyabetes mellitus, aşırı kilo, yüksek yağ ve kolesterol seviyeleri, ateroskleroz gibi...
- Belli ilaçlar: Tiyazid grubu diüretikler (idrar söktürücü; çoğunlukla tansiyon ilaçları içinde bulunur), kanı sulandırması amacıyla alınan düşük doz aspirin (üratın idrarla atılımını engeller), organ nakli tedavisinde organın atılımını önleyen bazı ilaçlar, lösemi tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlı yoğun hücresel yıkımla aşırı ürat üretimi gibi...
- Ailede gut öyküsünün bulunması: Eğer anne, baba ve kardeşler gibi birinci hatta ikinci derece akrabalardan herhangi birinde gut varlığı; bu hastalığın kişide de görülme riskini artırır. Gutta çoklu genetik yatkınlık söz konusudur.
- Yaş ve cinsiyet: Kadınlarda ürik asit seviyesi, erkeklerden daha düşüktür. Ancak menopozdan sonra kadınlarda da ürik asit seviyesi yükselir ve gut riski artar. Erkeklerde 40-50’li yaşlarda başlarken, kadınlarda daha ileri yaşlara kayar.
- Yakın zamanda ameliyat veya travma da gut atağını tetikler.
- Nadir görülen bazı genetik hastalıklar (Lesch Nyhan sendromu gibi).
Gut’un Komplikasyonları (Kötü Sonuçları) Nelerdir?
Gut tedavi edilmezse daha ciddi durumlara neden olabilir. Tuttuğu eklemlerde ve çevre dokularda (tendon, sinir basısı gibi) hasara neden olur.
- Tekrarlayan gut: Yılda birkaç kez gut ataklarının tekrarlayan hal almasıdır.
- İleri gut: Gut hastalığı iyi tedavi edilmezse, ürat kristalleri cilt altında toplanarak tofüs denilen nodüllere neden olur. Bu nodüller sıklıkla el ve ayak parmakları, kulak sayvanı, dirsek, aşil tendonu ve ayak tabanında birikir. Tofüsler, genellikle ağrısızdır; ancak bası bulgusuna veya tendonlarda ve kemikte hasara neden olur.
- Böbrek taşı, ürat nefropatisi (böbrek fonksiyonunda bozulma) gibi. Ürik asit değerinin 10mg/dL ve üzerinde olması, böbrek kanlanmasını da bozarak ürat nefropatisine neden olabilir.
Gut Nasıl Teşhis Edilir?
Eklem sıvısının incelenmesinde mikroskopta mono-sodyum ürat kristallerinin görülmesi gut tanısında altın standarttır.
Kan testleri; ürik asit seviyelerine bakılabilir ancak gut tanısı koydurmaz. Atak sırasında normal, hatta düşük bile olabilir. Kan şekerine ve yağ (kolesterol, trigliserit) düzeylerine bakılabilir.
Direkt röntgen grafileri ile etkilenen eklemdeki kemik hasarı görülebilir. Ultrasonografi tanıda yardımcıdır. Dual enerjili bilgisayarlı tomografi (DECT) ile monosodyum ürat kristallerinin birikimini göstermek mümkün.
Gut Nasıl Tedavi Edilir?
Gut tedavisi, atak ve atak dışı tedaviler olmak üzere iki aşamalıdır. Tedavinin amacı gut ataklarının ve komplikasyonlarının önlenmesidir. Kan ürik asit seviyesini 6mg/dL’nin altında tutmaktır.
Akut gut artriti geliştiğinde, ağrı ve inflamasyonu gidermek için; steroid olmayan ağrı ve inflamasyon giderici ilaçlar (naproksen, diklofenak, indometazin gibi tedaviler) mide korunarak verilmelidir. Altta yatan koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği, ritim problemi veya böbrek fonksiyon bozukluğu gibi yandaş hastalık durumlarında, tercihen eklem içine kortikosteroid enjeksiyonu veya düşük-orta doz kortikosteroidin ağızdan veya kas içine kullanımı tercih edilebilir. Kolşisin günde 3-4 tablet (6-8 saat ara ile) atak geçene kadar alınabilir. Bazen IL-1 antagonisti (anakinra gibi) kullanılabilir.
Gut komplikasyonları ve atak gelmesini önlemek için; ürik asit üretimini azaltan ilaçlar, allopurinol veya febuxostat (allopurinolü alerji veya yan etki nedeniyle veya etkisiz kaldığı durumlarda) kullanılabilir. Allopurinolün, kan hücrelerinde azalma ve cilt döküntüsü gibi yan etkilere neden olabilir. Düşük doz kolşisin kullanımının (günde 1-2 tablet), gut ataklarını azalttığını gösteren çalışmalar vardır. Bu nedenle ilk 6 ay kullanımı önerilir.
Ürik asit atılımını artıran ilaçlar; probenesid - vücuttan böbrekler yoluyla ürik asit atılımını artırır. Döküntü, mide ağrısı ve böbrek taşı gibi yan etkileri olabilir.
Gut Hastalarına Öneriler:
- Günde 8-16 bardak su içilmeli veya eş değeri sıvı (2-3 litre) alınmalı.
- Alkolden kaçınmalı (özellikle bira gibi mayalı içkiler).
- Orta miktarda protein tüketilmeli ve pürinden zengin gıdalara dikkat edilmeli, doymamış yağ tüketilmeli-doymuş yağlardan kaçınılmalı.
- Günlük et, balık ve kümes hayvanlarından 170 gramı geçmemeli.
Alternatif öneriler: Gut ataklarını önlememekle birlikte, ilaç tedavisine yardımcı önerilerdir.
- Fazla kilolardan kurtularak, ideal kilonun korunması çok önemlidir.
- Kahve tüketimi (kafeinsiz ve kafeinli), ürik asit seviyelerini azaltır.
- Vitamin C veya C vitamininden zengin meyvelerin alımı; kan ürik asit seviyesini azaltabilir.
- Zencefil ve zerdeçalın da ürik aşıt seviyeleri üzerine olumlu etkileri var.
- Kiraz (aç olarak 250-300mg tüketilmesi ürik asit düzeyinde %15 azalma sağladığı gösterilmiş) ürik asit seviyesini düşürebilir.
(Prof. Dr. Nuran Türkçapar, Güncelleme Mart-2022)
Gut tofüsleri