Her şeyden önce, bu yazıyı COVID pandemisinin üzerinden tam 2 yıl geçtikten sonraki elde edilen verilere göre, iç hastalıkları ve romatoloji uzmanlığım yanı sıra enfeksiyon hastalıkları uzmanı olarak görüşlerimi yazıyorum.
İltihaplı romatizma hastalarının çoğu, eğer yandaş hastalıkları yoksa (yüksek tansiyon, kanser varlığı, böbrek yetmezliği, akciğer yetmezliği, tansiyon, şeker hastalığı, obezite gibi), COVID-19 enfeksiyonları açısından nispeten iyi durumda (sağlıklı popülasyona benzer veriler) olduğunu biliyoruz. Salgının erken evrelerinde yeterli veriler yokken, hem iltihaplı romatizma hastalığı üzerine COVID enfeksiyonun etkileri hem de romatizma tedavisinde kullanılan ilaçların COVID enfeksiyonunu nasıl etkileyeceği bilinmiyor ve büyük endişeler duyuluyordu. Zaman geçip de düzenli romatoloji hastaları verileri geldikçe, sanılanın aksine durumun çok da kötü olmadığı görüldü. Kendi romatoloji pratiğimde: Sklerodermaya bağlı ileri akciğer tutulumu ve buna bağlı pulmoner hipertansiyonu olan iki hastam vefat etti, sadece birkaç hastamda hastaneye yatış gerektiren COVID enfeksiyonu oldu; diğerlerinde ise COVID enfeksiyonu hem ağır seyretmedi hem de hastalıklarının şiddetinde artış olmadı.
İltihaplı romatizma tedavisinde kullandığımız bazı ilaçların (IL-1 antagonisti Anakinra, IL-6 antagonisti Tocilizumab, intravenöz immün globülinler, kortikosteroidler gibi), COVID enfeksiyonunun sitokin fırtınası diye adlandırılan ve ölüm riskini artıran döneme girmesini önledikleri için COVID tedavisinde bile kullanıldı.
Aslında, romatoloji hastalarından elde edilen veriler şunu gösteriyor ki: Hidroksiklorakin, kolşisin, sülfasalazin içeren ilaçları kullanan hastalar, COVID enfeksiyonu sırasında da tedavilerine devam etmelerinde sakınca yok. Metotreksat, leflunamid, anti-TNF ilaçlar, anti-IL-1 ilaçlar (Anakinra, Canakunimab), Jak inhibitörleri (Tofacitinib, Baricitinib), anti-TNF ilaçlar (Infliximab, Etanercept, Adalimumab, Certalizumab), Abatacept (anti-CTLA4 inhibitörü), azatioprin, mycofenolat mofetil kullanan hastalar, enfeksiyon sırasında ilaçlarına ara vermeleri şartıyla, COVID enfeksiyonu sırasında büyük sorun yaşamadılar. Yüksek doz kortikosteroid ve Rituximab kullanan romatizma hastalarında, COVID enfeksiyonu nispeten daha ağır seyretti. Ancak Rituximabı böbrek nakli veya kanser nedeniyle kullanan hastalardaki COVID enfeksiyonuna göre bizim hastalarımızın biraz daha iyi geçirdikleri söylenebilir.
COVID enfeksiyonuna karşı geliştirilen antiviral ilaçların, henüz iltihaplı romatizma hastaları üzerindeki verileri elimizde yok. Ancak aşılarla ilgili her geçen gün olumlu veriler geliyor.
Şu anda özellikle COVID-19 için mevcut tüm aşılar, canlı aşı değildir. Diğer aşılarla ilgili bilgilere dayanarak inaktif aşılar, iltihaplı romatizma hastalarında ve bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar alan diğer hastalarda güvenle kullanılabilir. Aşılar tercihen hastalık sakin bir dönemdeyken yani hastalığınızın alevli (aktif) değilken yapılmalıdır. Aşı olurken romatizma ilacınızı azaltmayın veya kesmeyin. İltihaplı romatizma hastaları kortikosteroid ve DMARD (hastalığı modifiye eden / kontrol eden romatizma ilaçları) kullanırken inaktif aşılar uygulanabilir.
Ancak bir istisnai durum: Rituximab gibi B hücresini azaltan tedavi alacak hastalar; uygulamadan en az 6 ay sonra ve bir sonraki B hücre azaltan tedavi küründen 4 hafta önce aşılanmalıdır. Bu 4 haftalık süre, aşıya bağlı antikor oluşması için bırakılmalıdır. Ne kadar dikkat edilse de Rituximab kullananlarda daha fazla, mycofenolat mofetil kullananlarda ise daha az oranda, aşıyla hiç koruyucu antikor oluşmayabilir. Ancak aşının hücresel bağışıklığı da uyardığı ve hastalığa karşı hiç aşı olmayanlara göre aşılananların daha hafif geçirdikleri görülmüştür. Bu nedenle antikor gelişimi olmasa da bu hastalar, yine de immünsüprese hastalara önerilen doz ve sıklıkta aşılanmaya devam etmelidir.
Özetle şu günlerde alınan yoğun önlemler ve aşılama ile artık COVID enfeksiyonu pandemiden, endemiye doğru seyir gösteriyor. Bilim insanlarında gelecekte tamamen yok olmasa bile belki grip benzeri daha basit enfeksiyon yaparak COVID’in bizimle yaşayacak kanısı yüksek. Bu arada tüm iltihaplı romatizmalı hastalarımızı maske takmaya, sosyal mesafeyi korumaya ve el yıkamaya devam etmelerini tavsiye ederim.
Not: B lenfosit hücreleri, bağışıklık sistemimiz için önemli bir tür beyaz kan hücresi olup, lenfosit grubunun bir üyesidir ve antikor üretiminden sorumlu hücre topluluğudur.
Prof. Dr. Nuran Türkçapar, Güncelleme Mart-2022)